Çeçenistan'daki "Cin Hastanesi" haberi ve ülkemizin bu alanda ki durumuna kısa bir bakış..
Aşağıda ki videoyu izlemeden önce, bu yazıyı dikkatle okumanızı tavsiye ederiz:
Nüfus olarak Çeçenistan'ın milyonlarca katı olan bir ülke olarak maneviyat ekseninde bir kurum olmadığından ülkemizde birçok kişi metafizik konularda istismara uğramaktadır.
Ülkemizin çeşitli şehirlerinde bazı araştırma ve analizlerimizde istismarın ne şekilde uygulandığına birçok kez şahit olduk... Kendisine gelen kişinin cinlerini kovmak adı altında kendisine sıfır model araba hediye edilen kişileride tanıdık. Ne acıdır ki, din ve ekseninde ki inançlar ülkemizde istismar konusunda en başta gelmektedir. Medyumvari kişiler ve sahte mehdilerin artışı, bu alanda ülkemizde ki büyük bir ibret ve tehlikenin resmidir..
Çeçenistan Cumhurbaşkanı Kadirov metafizikle yakından ilgileniyor ki, bir hastane kurmaya kadar gitmiş. Birçok ülkede bu tarzda resmi anlamda kurulmuş merkezler bulunmaktadır.
Bu konular ve muadilinde birçok gerçekleri anlatmaya çalıştığımız web sitemizde ki bilgilere halen mistik veya hurafe gözüyle bakanların ciddi anlamda imani ve itikadi konuda eksikleri vardır.
TSK ve MİT gibi kurumların dış mihraklar tarafından ve özellikle İsrail tarafından ne dereceli metafizik teşekküller ile tesir altına alındığını anlamak çokta zor olmasa gerek. Bir profesör yeni çıkarttığı kitabında yazmış, "İsrail, TSK ve MİT'e sızdı!" şeklinde, evet artık bunu herkes idrak etmeye başladı, ama bir türlü o geçici makama oturanlar idrak edemedi...
"Müslüman bir ülkede başörtüsü eğitimde ve kamuda yasakken ve daha sayamıyacağımız ülkemiz ve dinimiz üzerine türlü planlar uygulanırken, birileri sakın ha kendisini milli ve manevi değerlerine son derece bağlı Devleti Aliye'nin nadide kurumlarının devamı görmesin ! Bu görüşleri ancak kendilerinin düştüğü "güçsüzlüğün" resmiyetinden başka birşey değildir !!!"
Bebek katili İsrail ve içerdeki türlü elbiseler giymiş maşaları, localarda, tvlerde, kulüplerde, sosyal tesislerde vs. türlü plan kura dursunlar, er geç planları başlarına geçecektir... Allah'ın (Azze ve Celle) izni ile...
Onlar tuzak kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyordu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.(Enfal 30.ayet)
Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de kendileri farkında olmadan, onların planlarını altüst ettik. (Neml 50. ayet)
Peygamber varisi Allah dostlarının her dönem olduğu gibi bu dönemlerde de değerini iyi anlamak ve onlara manevi evlat olmak lazımdır...
Bilesiniz ki, Allah'ın dostlarına korku yoktur; onlar üzülmeyecekler de. Onlar, iman edip de takvâya ermiş olanlardır. Dünya hayatında da ahirette de onlara müjde vardır. Allah'ın sözlerinde asla değişme yoktur. İşte bu, büyük kurtuluşun kendisidir. (Yunus 62-64. ayetler)
"Kişi sevdiğiyle birliktedir." buyuruyor Allah Resulu (sav)... Allah'ın dostlarıyla birlikte olanı, Allah sevmez mi? Allah dostları "Allah bir kulunu bu dünyada severse, onu bu dünyada sevdiğinin yanına gönderir." diyor.. Hayatımızda bile öyle değil mi, bir şehire evladınızı gönderseniz o şehirde en sevdiğiniz yakınınız kimse onun yanına gönderirsiniz... Bu noktayı ve evliyanın varlığını ve heleki günümüzde ki önemini iyi idrak etmek lazım icab eder. Onları sevmek ve bir an önce ellerinden tutmak lazımdır.
Günümüz insanı ve özellikle devlet bünyesinde önemli noktalarda çalışan üst-ast kademesinde kiler şunu iyi bilmeli; Nasıl ki şemsiye insanı yağmurdan korur, işte manevi şemsiye görevini gören Allah'ın dostum dediği, Allah Resulunun (sav) varisim dediği gerçek bir mürşidi kamilin nazarından uzak olmanın beraberinde, bu gibi ana nedenler sonucunda ise metafizik saldırılara açık hale gelinmektedir...
Osmanlı Padişahlarının neden her daim gönül sultanı evliyaların dizinin dibinde olduğunu idrak edip, milli iradenin dinin iradenin ayakta kalmasıyla kuvvet bulacağını kimse aklıdan çıkarmasın...
Hadis-i Şeriflerde, alemlerin efendisi Hz. Muhammed Mustafa (sav) Efendimiz buyuruyorlar ki; "Ehl-i beytime buğzeden, yüzüstü cehenneme atılır." [İ. Ahmed]
"Ehl-i Beyt, Nuh'un gemisi gibidir. Ona binen kurtulur, ondan geri kalan boğulur."
[Kaynak: Ahmed B. Habel, El-Müsned,3/157; Hakim, El-Müstedrek, 3/151]
Aşağıdaki video Habertürk kanalında yayınlandığı için bazı noktalarında özellikle bayan sunucuların itikadi noktadaki saçma düşüncelerini baz almamanız dileğiyle sunuyoruz, bazı bölümlerini kesip sitemize koyacaktık, lakin yanlışıda göstermek istedik, işte cinler bu tarz maneviyata değer vermeyenlere daha kolay yapışıyorlar, çünkü bu kişilerin manevi kalkanları yok...
Bu tip düşüce yapısında ki insanlar ülkemizde azımsanacak kadar değildir, bunlara sorsanız namaz kılmazlar ama kalbim temiz derler...
Şöyle cevap verelim kısaca; Dinimizde namaz kılmamak yani bir farzı terketmek büyük günahlardandır. Namaz kılmayan bir kişi günde beş kez büyük günah işliyor diğer farkında olup olmadığı günahları hariçtir.
(Kim günah işlerse, kalbinde siyah bir nokta hasıl olur. Tevbe ederse silinir. Günahlara devam ederse, o leke büyüyüp kalbin tamamını kaplar.) [Hadisi Şerif, Nesai]
Bu tipler kendilerini kandırıp dursunlar, aslında şeytanın ağına düşmüş kişilerdir. Çünkü şeytanın insanoğluna olan düşmanlığı ve onları ibadetten ve taatten alıkoymak ve cehenneme sokmak için elinden geleni yapacağı ayet ve hadislerde çokca zikredilmektedir.
Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yeyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır. (Bakara 168. ayet)
İblis(şeytan) cinlerdendi; Rabbinin emrinden dışarı çıktı. (Kehf 50.ayet)
Bu açık ve net olan ayetlerden sonra şimdiki hadisi şerifi okuduktan sonra, cümlemize dikkat ediniz..
Hiçbir farz namazını kasten terk etme. Kim namazı kasten terkederse, ilahi koruma ve teminattan mahrum kalır. (İbni Mace, Fiten 23)
Allah'ın korumasından mahrum kalan kişi şeytanın ve dolayısıyla cinlerin oyuncağı olmakla karşı karşıya kalmış demektir. Şimdi günümüzde ki şeytanın etkisine girip namaz kılmayanlara dolaylı yoldan cinlenmiş demiş olsak yalan konuşmuş olmayız, çünkü şeytanda cinlerdendir.
Ehli sünnet inancında kesin akide şudur; Her şeytan cindir, ama her cin şeytan değildir. Biz insanlık alemi gibi onlarında iyisi ve kötüsü bulunmaktadır.
Demek ki, ayet ve hadisler mucibinde namaz kılmayıp kalbim temiz diyenlerin kalbi temiz değilmiş ve cinlerin ve medyumların istismarına açıkmış....
İsrail, ABD, İran, Rusya gibi ülkelerin özellikle askeri ve istihbari alanda çok önemli oranda istifade ettiği metafizik teşekküllere değinmedik...
Konumuza dönersek kısaca şunu söyleyebiliriz; Birçok zulme imza atan Kadirov gibiler dahi cin hastaneleri kurabiliyorsa, sayın Abdullah Gül hiç değilse arifler nazarında yetişen ilim ehli ve manevi değerlerine bağlı psikologlar kontrolünde Metafizik Araştırmalar yapan merkezler kurabilir.
Bu merkezler ülkemiz insanına yönelik faydalı çalışmaların yanında, iç-dış güvenlik alanında da çalışmalar yapabilir.
Ek olarak okunabiliecek yazılar;
HABERİN METNİ:
Eşi benzeri olmayan hastane, kapılarını Türk medyasına açtı
Habertürk ekibi, Cin Hastanesi'ne girdi, cin çarpanların nasıl tedavi edildiğini yerinde gördü. Merkezde görevliler Kuran'dan ayetler okuyarak cinlerle konuşuyor, onları ele geçirdikleri kişinin vücudundan çıkarmak için ikna etmeye çalışıyor.
Tülay Şubatlı / AHT
Çeçenistan'ın Grozni kentinde hizmet veren "İslami Tedavi Merkezi" diğer adıyla Cin Hastanesi, akıllara durgunluk veriyor. Bu hastanede cin çarpanlar tedavi ediliyor. Habertürk ekibi olarak Foto Muhabiri arkadaşım Ozan Köse ile birlikte 4 katlı merkezin kapısındayız. Girişin iki yanındaki tabelalardan birinde "Şifasız hiçbir hastalık yaratılmamıştır", diğerinde ise "İndirdiğimiz Kuran, Müslümanlar için şifadır" ayetleri yazıyor. İçeriye girmeden önce ayakkabılarımızı çıkarmamızı istiyorlar. Yalınayak girdiğimiz merkezdeki sessizlik dikkatimizi çekiyor ama az sonra bu sessizlik yerini korkutucu çığlık seslerine bırakıyor.
Cin Hastanesi, 3 yıl önce Cumhurbaşkanı Ramzan Kadirov'un talimatıyla kurulmuş. Uzmanlar batıl inançlara sahip halkın, cinci, büyücü gibi insanlara gittiğini, üstüne para verip büyülerle, tılsımlarla kandırılıp sömürüldüklerini söyleyince Cumhurbaşkanı Kadirov da "Kuran da cinlerin varlığını ve insanlara etkisini kabul etmektedir. Madem halk bu tür tedaviye bir ihtiyaç duyuyor, öyle ise bu işi kalpazanların, cahillerin eline bırakmayalım. Bu tür hastaları dine uygun biçimde tedavi etmek üzere ruhani bir hastane açalım" diyerek merkezin açılmasını sağlamış. Hastaneye gelenler ücretsiz tedavi ediliyor. Merkezin tüm masrafları Kadirov'un babası eski Cumhurbaşkanı Ahmet Hacı Kadirov Vakfı bütçesinden karşılanıyor. Binanın zemin katında bizi Mayir Beki karşılıyor. İlahiyat mezunu Mayir, görevini 'dini usule göre tedavi uzmanı' olarak tanımlıyor ve bizi hastaların ilk kabul noktası olan odaya alıyor.
KURAN DİNLETİP TEST YAPIYORLAR
Merkeze ilk gelen hastalara önce burada bir test yapıyorlar. Cin çarpan ya da herhangi bir rahatsızlığı olanların yanı sıra herhangi bir sıkıntısı olmayan kişiler de kendilerini kontrol ettirmek için geliyorlar. Yapılan testle kimi cin çarpıp çarpmadığını anlıyorlar. Test için başvuran kişileri sandalyelere oturtup gözlerini kapatmalarını istiyorlar. Daha sonra bant kaydından Kuran-ı Kerim dinletiyorlar. 20 dakika boyunca bu kaydı dinleyen kişilerin ne hissettikleri soruluyor. Verilen cevaplarla o kişiye cin mi çarpmış, büyü mü yapılmış yoksa psikolojik sorunları mı var anlamalarını sağlıyor.
GÖZ KAPAKLARI TİTRİYORSA KESİN CİN ÇARPMIŞTIR
Cin çarpıp çarpmadığı şöyle anlaşılıyor: Eğer gözleri kapalı bir şekilde Kuran dinlerken, göz kapakları titriyor, göz bebekleri sağa sola hareket ediyor, ağlıyor, vücudu sarsılıyorsa, bayılıyorsa ya da bazen "Okumayın" diye bağırıyorsa işte o zaman bu belirtileri gösteren kişiye 'Cin çarpmıştır' teşhisi konuluyor. Eğer Kuran dinleyen kişi vücudunda ısınma, özellikle baş bölgesinde hissedilir derecede ısınma olduğunu, ellerinde ve vücudunun herhangi bir yerinde uyuşma, rahatsızlık ve ağlama hissi olduğunu söylüyorsa işte o zaman o kişiye "Büyü" yapıldığına hükmediliyor.
Kaynak:
Bu haber 14826 defa okunmuştur.