Açıklama: Şeytanın kendi çirkin sözlerini, kalbin sözleri zannettirmesi
Kategori: Vesvese
Eklenme Tarihi: 17 Mayys 2010
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 02:10
Site: Araştırmacı Yazar Hakan Yılmaz Çebi Web Sitesi
URL: http://www.hakanyilmazcebi.com/detay.asp?haberID=42
Hem o sözlerin, kalbimizin sözleri olmadığına başka bir delil de; susturmaya çalıştığımız halde, susturamayışımızdır. Eğer o sözler bize ait olsaydı, susturmak istediğimizde susardı. Zira konuşan kişi, ne zaman susmak isterse, o zaman susabilir.
Öyleyse, acaba bu sözler kime aittir?
Bu sözler şeytandan gelir ve lümme-i şeytaniyeye aittir.
Lümme-i şeytaniye; kalbin üzerindeki şeytanın noktası ve karargahıdır. Kalpte iki nokta vardır. Bu noktalardan bir tanesi meleğe ait olup, o noktadan insana iyi işlerin ilhamı gelir. Diğer nokta ise; şeytana ait olup, o noktadan da vesveseler, sövmeler ve günahların teşviki gelir. İşte şeytan bu nokta da konuşmaktadır. Bu nokta, kalbe yakın olduğu için, lümme-i şeytaniyenin varlığını bilmeyenler, şeytanın bu çirkin sözlerini kendi kalplerine mal eder, şeytanın sözlerini, kendi kalplerinin sözü zannederler.
Şeytanın bu vesvesede ki amacı; Bu çirkin sözleri zararlı zannettirmekle, kalben üzülmesini sağlamak ve kişiyi ümitsizliğe düşürmektir. Zaten vesvesenin zararı; kişinin zarar gördüğünü zannetmesidir. Zira bu durumda şeytanın işini, kendi kalbine mal eder, şeytanın sözünü, kalpten zanneder ve zarara düşer. Zaten şeytanın istediği de odur; Zira kişi ümitsizliğe düşünce, bocalayacak, sıkıntılar içinde kalacak, netice de ibadet ve tefekkür vazifesini hakkıyla yapamayacaktır. Hatta bırakın hakkıyla yapmayı, Allahın huzurundan kaçarak, Allahı düşünmemekle rahatlamaya çalışacaktır.
O halde buraya kadar anlattıklarımızdan şunları öğrendik:
1- İnsanın kalbinden geldiğini zannettiği küfür ve çirkin sözler kalbe ait değildir.
2- Bu sözler, lümme-i şeytaniyeden gelen, şeytana ait sözlerdir. Onun fısıldaması ve vesveseleridir.
3- Bu sözlerin kalbe ait olmadığının ve şeytana ait olduğunun delili: kalbin bu sözlerden dolayı üzülmesi ve sesi susturmaya çalıştığı halde susturamamasıdır. Zira sözler onun kalbine ait olsaydı, bundan müteessir olmayacak ve susturabilecekti.
4- Şeytanın bu vesvesedeki amacı; kişiyi, telaş, sıkıntı ve ümitsizlik içinde boğarak Allahtan uzaklaştırmaktır.
5- Bu vesvesedeki zarar: kişinin zarar gördüğünü ve kalbinin bozulduğunu zan etmesidir. Bu zannı kim hissederse, şeytan onu kandırmış demektir.
Demek bu vesvesede şeytana mağlup olmamak için yapılacak tek iş; Bu sözlerin şeytanın sözü olduğunu bilmek, bu konuşmalara karşı gülüp geçmek ve onlardan kurtulmaya çalışmamaktır.