Hanımefendi meğerse unuttuğu pek çok şeyi böylelikle hatırlamış oldu.. KAYSERİ- DEVELİ'de özellikle kendi köy ve civarında bu tarz Ermeni papazların bildiği definelerin çok olduğu yerleri iyi bildiklerini hatta şu anda Türkiye’de büyük marketler piyasasında söz sahibi firmalardan birinin (ki ismi bizde mevcut) sahiplerinin de bu TOPRAK ALTI BANK’tan ele geçirilen altınlarla sermaye yapılarak oluşturulduğunu söyledi..

Hatta daha ne duruyorsunuz dercesine hayli komik ve enteresan gelen bir hatırayı daha paylaşarak; "köstebeklerin bile zaman zaman yer altından çıktıkları yerlerden ağızlarında eski paralar taşıdıklarını; insanların bunları alıp daha sonra da satarak adeta harçlıklarını çıkardıklarını" da söyledi.

BABASI ÇOCUKLUĞUNDA İLK İNCİL NÜSHALARINDAN BİRİNİ BULUYOR!

Şair- Yazar Hanımefendinin babası bir gün kendi başına oynarken civarda küçük bir oyuk görüyor ve içine giriyor. Oyuğun içinden eski bir el yazması kitap çıkıyor.. Hemen dedesine getiriyor. Bu tarz eserlerden iyi anlayan dedesi; bu kitabın İNCİL'İN İLK EL YAZMASI NÜSHALARINDAN birisi olduğunu söyleyerek çabuk başımıza iş açmadan o kitabı yerine koy diyor. Maalesef, babası da oyuğa tekrar girerek o kitabı tekrar yerine koyuyor.

Her köye gittiklerinde o oyuğun önünden geçerken; yerini işaret ederek bu hatırayı onlara anlatırmış..

İşin bu kısmı artık bizi ilgilendiriyor, Halk Bilimci olarak o oyuğa girmenin çoktan zamanı geldi bile (!)

Halkbilimci-Yazar Hakan Yılmaz ÇEBİ
Toplumu Aydınlatma hareketi (TA-HA)